Bireysel danışmanlık; danışan ile danışman arasında birebir şekilde gerçekleştirilen, psikolojik değerlendirme ve psikoterapötik müdahalelerin kullanımı gibi süreçleri içeren, yapılandırılmış, amaca yönelik, danışan ve psikolojik danışman arasındaki güven ilişkisine dayanan çalışmalardır. Bireysel danışmanlığın etkili ve yararlı olması için danışanın bu sürece etkin katılımı oldukça önemlidir. Süreç esnasında danışman ve danışan arasında, danışanın sorunlarının çözümüne ve daha kaliteli bir hayat yaşamasına yönelik insani, iş birliği ve uyuma dayalı, güven temelli bir ilişki kurulur. Bu ilişki, danışan ile danışman arasında iyileştirici bir iş birliği oluşmasına zemin hazırlar. Bu iş birliği sayesinde danışan belki de ilk defa kendisiyle ilgili birçok şeyi paylaşma ve çözümleme imkânı bulur.
Bilişsel davranışçı terapi (BDT), depresyon, anksiyete bozuklukları, alkol ve uyuşturucu kullanımı sorunları, evlilik sorunları, yeme bozuklukları gibi bir dizi sorun için etkili olduğu gösterilen bir psikoterapi biçimidir.Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), düşünme biçimini değiştirerek duyguları olumlu yönde değiştirmeye dayalı bir psikoterapi yöntemidir. BDT şimdi ve burada ilkesi doğrultusunda çalışır. Güncelde yaşanan problemlere odaklanırken bu soruna neden olan geçmişte yaşanan travmalar sonucunda geliştirilen düşünce hatalarına odaklanarak onları değiştirme ve dolayısı ile danışanları güncel hayatlarında yeni düşünme becerileri kazandırmayı ve becerileri uygulama ortamı sağlamayı hedefler. BDT, düşüncelerimizin duygularımızı ve davranışlarımızı yönettiğini ifade eder.
Motivasyonel görüşme tekniği davranış değişikliği yaratmak amacıyla danışan odaklı, direktif bir danışmanlık biçimidir. Temel hedefi ambivalansı (ikilemi) keşfetmek ve çözmektir. Bu yöntem özellikle değişim için isteksiz olan veya ambivalan olan kişilerde kullanışlı bir yöntemdir. Ambivalansın çözülmesi ve kişinin değişime yönlenmesine yardım etmek amacıyla kullanılır.
Sigara, alkol, uyuşturucu ve kumar bağımlılığında, sağlık diyetlerine uymakta zorluk çekenlerde, kilo verme sorunu olanlarda, yaşam biçimini değiştirmekte zorlananlarda, bir konuda karar vermekte ve eyleme geçmekte zorlananlarda, sağlıklı davranış biçimi geliştirmede (bulaşıcı hastalıklardan korunma gibi), suç işleme davranışını değiştirmede…
Şema, yaşamın erken dönemlerinde geliştirilen ve yetişkinlikte uyguladığımız, faydalı veya faydasız olabilen bir davranış veya düşünce örüntüsüdür. Şema Terapisi, sorunlu şemaları tespit etmeyi ve bunları kişisel ve profesyonel ilişkilerimizde karşılaştığımız yeni bilgi veya durumları düzenleme ve anlamada daha uygulanabilir veya uyarlanabilir şemalarla değiştirmeyi amaçlar. Bir çocuğun duygusal ihtiyaçları karşılanmazsa, başa çıkma stilleri, şemalar ve sorunlu davranış biçimleri gelişebileceği savunulmaktadır.
Bu yöntemdeki terapi genellikle kişinin kaçınma, teslimiyet veya aşırı telafi olarak adlandırılan üç faydasız başa çıkma stilinden birini veya birkaçını kullanıp kullanmadığını değerlendirmeye odaklanarak başlar. Kaçınma, kişinin şemayı tetikleyebilecek bir olaydan aktif olarak kaçınmasını veya kaçınmasını içerir. Teslimiyet, uyum sağlamadığı kanıtlanmış eski bir şemaya geri dönmeyi ve sorunlara veya zorluklara yaklaşmanın yeni yollarını denememeyi içerir. Aşırı telafi veya karşı saldırı ise kişinin olumsuz algılanan sonucun gerçekleşmemesi için önemli bir çaba sarf etmesini içerir.
Şema terapisinin amacı, hastanın şemayı oluşturan duygusal anıların yoğunluğunu ve bedensel duyumların yoğunluğunu azaltarak ve şemayla bağlantılı bilişsel kalıpları değiştirerek şemaları nasıl iyileştireceğini öğrenmesine yardımcı olarak temel duygusal ihtiyaçlarını karşılamasına yardımcı olmaktır. Terapi ayrıca, uyumsuz başa çıkma stilleri ve tepkilerini, uyumsal davranış kalıplarıyla değiştirmeyi de hedefleyecektir.
Şema Terapi, Sınırda Kişilik Bozukluğu'nun ve çocukluk çağı istismarı, ilişkili sorunları, depresyon, anksiyete, yeme bozuklukları ve kronik psikolojik sorunların tedavisinde etkili bir yöntem olarak öne çıkar. Bu yaklaşım, danışanın kişisel ve profesyonel ilişkilerinde zorluklarla karşılaştığı ve gerçek veya algılanan bir tehdidi çözmek için etkisiz veya sorunlu davranışları tekrarladığı durumlarda faydalı olabilir.
Sunulan soruna veya tanıya bağlı olarak tedavi süresi önemli ölçüde değişebilir. Bazı vakalarda terapi 6 ila 10 seans sürebilirken, Sınırda Kişilik Bozukluğu gibi diğer durumlarda tedavi süreci 30 veya daha fazla seansa kadar uzayabilir. Bu terapinin hem bireysel hem de grup ortamında etkili olduğu gösterilmiştir. Kullanılan teknikler bilişsel (bir şemanın değerini değerlendirme), davranışsal (sorunlu durumlarla etkileşim kurmanın alternatif yollarını belirleme ve uygulama) veya seanslar içinde gestalt psikodrama gibi aktif teknikler olabilir.
Diyalektik Davranış Terapisi (DBT) temelde duyguların bireyin davranışlarını kontrol etmesi yerine, bireyin duygularını yönetebilmesini amaçlayan bir terapi modelidir. Duygusal regülasyon, farkındalık, stres toleransı ve kişilerarası etkinlik gibi becerileri geliştirerek bireyin yaşam kalitesini artırmayı amaçlar. Özellikle duygusal yoğunluğu yüksek bireyler için oldukça faydalıdır. Peki, neden? Çünkü bazı insanlar doğuştan daha hassas bir sinir sistemine sahiptir ve güçlü duygulara daha yoğun tepkiler verebilirler.
DBT özellikle duygusal dalgalanmalar yaşayan, dürtüsel davranışlar sergileyen ya da ilişkilerinde sürekli zorluk yaşayan kişiler için uygundur. Şu bozukluklar için de özellikle etkili olduğu kanıtlanmıştır:
Depresyon ve anksiyete bozuklukları
Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
Yeme bozuklukları (örneğin, anoreksiya, bulimiya)
Madde bağımlılığı
Öfke kontrol problemleri
Öz zarar verme davranışları ve intihar düşünceleri
Diyalektik davranış terapisi (DBT) kullanan terapistlerin temel amacı, kim olduğunuzun ve zorluklarınızın onaylanması (kabul edilmesi) ile değişimin faydaları arasında bir denge kurmaktır. Terapistiniz, duygu düzenlemenizi geliştirmek için yeni beceriler öğrenmenize yardımcı olacaktır.
Diyalektik davranış terapisinin yapısı terapistten terapiste değişiklik gösterebilir ancak genel olarak DBT şu üç tür alanı içerir:
DBT ön değerlendirmesi.
Bireysel terapi.
Gruplar halinde beceri eğitimi.